Çocukluk; astronotların geceleyin evinizin damına düşmesinden korktuğunuz, yaratıcıya, “İnsanların ölmelerine izin verip yenilerini yapmak yerine neden elindekileri tutmuyorsun?” diye sorduğunuz, yiyeceklerle evlenip evlenemeyeceğinizi merak ettiğiniz, eğer hiç kimse bilmeyecekse iyi olmanın ne yararı olduğuna dair kafa yorduğunuz, ülkeler arasındaki çizgileri ilk kimin ve neye göre çizdiğini bulmaya çalıştığınız, göğe bulutları kimin ektiğini düşünürken cevabının Allah olduğunu öğrendiğinizde, “Bu işte birisinin parmağı olduğunu biliyordum” diye bilmişçe cevapladığınız dönemin ta kendisidir.
Çocuk edebiyatı, başlarının üzerinde, tuvalette veya uykudayken bile hiç durmadan sorular yumurtlayan minikler için eserler üretir. Ancak ne yazık ki bizde çocuklar için yazılmış çocuk edebiyatı eserlerini, çocuklar kendileri seçemez. Çocukların neyi, ne zaman ve nasıl okuyacaklarına çocuklardan daha önce doğmuş olmanın verdiği yetkiye dayanarak genellikle ebeveynler ve öğretmenler olarak biz karar veririz. Elbette çocuklara sunulacak eserler bir süzgeçten ve elemeden geçmelidir. Ancak bu, çocukların kendi kitaplarını seçmede hiçbir hakları olmadığı anlamına gelmez.
Yukarıda saydığım sebepler birçok yayıncımızı çocukların seveceği değil de yetişkinlerin seveceği çocuk edebiyatı eserleri yazmaya ve basmaya yönlendirmiştir. O yüzden çocukların aileden biri gibi gördüğü, çocuklar gibi düşünebilen, çocuk dostu yazarlar hakkında nadiren konuşur, onları nadiren çok satanlar listelerine sokarız. Sosyal medyanın yanıltıcı etkisi de çocuk edebiyatı eseri olmayı hak etmeyen birçok yanlış örneği çocuk kütüphanelerinin ya da okul kitaplıklarının raflarına taşır. Bu da çocuklarla kitapları birbirine küstürür, yaşanan durum dolaylı olarak yetişkinlerin meseleye daha fazla müdahil olmasına sebep olur ve nihayetinde mevzu kısır bir döngüye girer.
Klasik hâline gelebilecek, yıllar sonra kült eserler arasında anılacak bir çocuk edebiyatı kitabı elbette yetişkinler tarafından da tutulacaktır. Ancak bu çocukların eliyle, beğenisiyle ve önderliğiyle olmadıkça güvenilir bir karar olarak nitelendirilemez.
Dipçe: Fotoğraf Elif Köroğlu'na aittir ve bu yazı Gerçek Hayat dergisinin Çocuk Edebiyatı özel sayısında yayınlanmıştır.
Comentarios